BAZI KİTAPLAR okunduğu ilk sayfalardan itibaren kendisi hakkında bir şeyler yazmak konusunda okuyucuyu teşvik eder, kendine çağırır, zora sokar. Bu
Yazar: Arif Semih Sulubulut
İki siyer üslubu ve yenik düşen anlatımımız
ÜSLUP TERCİHİ mi yoksa uyarlama mı demeliyiz? Bir yazarın bir eserinin iki farklı versiyonu üzerinden siyer, sahabe hayatı gibi tevatüre
Orhan Pamuk’un Yeni Hayat’ı ve Nurculuk
YAZMAK KELİMESİNİN YAZGI ile aynı köklere sahip olduğu ve bir yönüyle günah, kötü iş, bed kader manalarına geldiğini okumuştum bir
Aynaya bakma kılavuzu
“Mirror mirror on the wall Who is the fairest one of all” 1. Bir kelime kendi başına bir şey ifade
Benim sevgili günahlarım
Hareket için yola ihtiyaç vardır. Kimi zaman sınırlarının belirginliğine gerek yokken, kimi zaman sıkıca belirli olmadan hareket edilemeyecek olan yollar.
Altın köprü
Hukuk kuralları ile ahlak arasında tam bir bağ olmasa da çok sıkı bir ilişki vardır. Toplum düzenini sağlamayı amaçlayan kuralların
Karabatak etkisi
Bin kapılı bir şehre girmeye çalıştığımız hangi kapıdır önümüzdeki sayfalar… Etrafı mecaz surlarıyla çevrili, zor kelimeler kucağında büyüyen, uzun ama
Ünsiyet halleri
Ünsiyetin ne belalı bir şey olduğunu çoğu kez fark ederiz, tevehhüm-i ebediyete dokunan kavuşmaların sonunda. Yüzü görmekle başlayan tanışma sonraları
Zühre mimarisi
Kendilerine rızık olarak verdiklerimizden Allah yolunda bağışta bulunurlar. Bakara 2/3. Medeniyetlerin temelinde ahitler vardır. Sözün değerinin olmadığı vahşetle arasındaki asıl
Tablet ve tababet
İlgisini hiç istemediğimiz ama en çok da bizimle ilgisini kesmesinden korktuğumuz ilim, tababet. Hayatı “doğum öncesinden ölüme kadar” olarak gören