İbadet için, yani Rabbini bilip onun emirlerine ittiba ve nehiylerinden içtinab etmek için yaratılan insan doğru cevaplarının da üzerinde olduğu süresi gizlenmiş bir imtihana giriyor.
Her insanın soru kitapçığı ayrı ayrı, bazen sorular aynı olsa bile şıklar farklı olabiliyor. Kaç soru sorulacak ve süresi nedir bilmediğimiz bu imtihanın çarpan değerli soruları da var, öyle ki doğru bir cevap bin yanlış cevabı silebilir mesela…
Dikkat ve ilgimizin dağınıklığından fark etmesek de, bu imtihanı geçenlerle beraber doğru cevapların da üzerinde olduğu kart ve kılavuzlar önümüzde duruyor…
Kaybedeni çok fazla olan bu imtihanı zorlaştıran kendimizden başkası değil. Çok sınırlı vaktimizi asıl imtihan için değerlendirmektense alakasız ve faydasız şeylerle heba ediyoruz.
En sevdiklerimizle imtihan olduğumuz ve her yanlış sevginin ayrı bir ızdırap çekmemize vesile olduğu sekeratı;
Yalnızlık, karanlık ve kurtlar diyarı olan, ya cennet bahçesi ya da cehennem çukuru olan kabri;
Sadece Cehennem ve Sırat köprüsüne açılan iki kapıdan ibaret mahşer meydanını;
Üç bin yıllık bir mesafede Cehennemin üzerine kurulmuş çetin bir yol olan ve çoğu kişinin orada kaybettiği Sırat Köprüsünü gafletle unutuyoruz.
Yıllarca emek ve zaman harcayarak hazırlandığı üniversite sınavında alakasız ve faydasız bulmaca çözen haylaz öğrenci misali, imanla kabre girmek ya da girmemek olan asıl imtihanımızı ıskalıyoruz.
İşte Rabb-i Rahim merhamet ve lütfuyla bir aylık bir ikram göndermiş. Diğer günlerde her doğru cevap 10 puanken bu ayda her doğru cevaba tam 1.000 puan veriyor. Çarpan değerli soruların ve metinlerin karşılığı 30.000’lere çıkıyor.
Ramazan ayı yaratılış hakikatinin Yaratıcımızın makasıd-ı rabbanisi ve marziyat-ı ilahisinin beyanı olan Kur’anın inzal edildiği ay olması hasebiyle ezel ve ebed sultanı olan Rabbimiz fazlından böyle bir nimet veriyor.
Bu aydaki okunan Kur’an ve içindeki faziletli sureler, hayırlı ameller, yardımlar, tevbeler, hulasa emir-i ilahi dairesindeki her şey katlanarak karşılık buluyor.
Bu ayın fazilet ve şerefinin menbaı olan Kadir gecesinde ise bir harf-i Kur’an’a Rabbimiz 30.000 hasene vereceğini haber vermiş. Yani 80 yıllık bir ömr-ü maneviyi bu ayda kazanabiliriz.
Ramazan ayındaki oruç nimeti aslında bizim için bir milat olabilir. Virüslerden temizlendiğimiz, vazife-i asliyeye döndüğümüz, ebedi hayatımızı doğrudan etkileyecek imtihanı ciddiye alıp gayrete geleceğimiz bir milat.
Rububiyet-i ilahiye karşı ubudiyetle mukabele ederek Rab kim? Abd kim? Sorularından başlayabiliriz.
Zemin yüzünü bizim için mükemmel bir sofra gibi hazırlayan, hayatımızı ve hayatımızın devamı için ihtiyacımız olan her şeyi hiç ummadığımız bir halde takdir edenin kim olduğunu oruç formülü ile bulabiliriz.
Şükür üretmek için kurulan kâinat fabrikasının ustabaşısı olararak Mün’im-i Hakiki’ye karşı şükürle mükellefiz. Nimetlerin üzerindeki mühürleri fark edip tefrik etmek, mesajları okuyup sahibimize karşı arz-ı ubudiyetle mukabele edebiliriz.
Nimetler üzerinde tecelli eden esma-i ilahiyeyi şükür anahtarı olan oruçla fark edebiliriz.
Medeni olan insanın fıtratındaki en iyi, en makbul, en mümtazı arama meyli hemcinsiyle iştirake, beraber yaşamaya zorluyor.
İhtiyacı olanları, zulüm ve musibetlerle darda-sıkıntıda olanları fark etmek onlara yardım etmekle hakiki şükrün esasını oruçla bulabiliriz.
Memlûk olduğunu unutan, Malikine karşı su-i edepde bulunan nefse -/ebedi hayatımızı berbat etmeden/- oruç yardımıyla haddini bildirip hakiki sahip ve malik kim olduğu hatırlatabiliriz.
Yoğrulduğumuz hamur olan acz, fakr ve kusuru her daim hatırda tutmak ve vehmi olarak firavunluğa meyleden nefsi oruç yardımıyla men etme, elinde sual ve duadan başka sermaye olmadığını gösterebiliriz.
Kur’an-ı Kerimi nûzûl ayı olan Ramazanda oruç vasıtasıyla kazanılan melekî ve ruhani hal ile sanki ilk geldiği anında bizzat Peygamberimizden (ASM) dinliyor gibi dinlemek, hatta Cebrail’den (as) Peygamberimizle (ASM) beraber dinlemek ve daha da ötelerdeki bir marifetle Mütekellim-i Ezeliden Cibril (AS) ve Resulullahla (ASM) beraber dinliyor gibi dinleyerek, hakikatlerine muhatap olmaya çalışabiliriz
Ticaret için kısa süreliğine numunelere bakmak için geldiğimiz bu fuar alanında kârlı bir ticaretle ebediyete namzet olabiliriz.
Uhrevi hâsılat için münbit bir zeminde ma-i nisan misali istidatlarımızın inkişaf etmesi için Ramazan orucundaki sırrı yakalamaya çalışabiliriz.
Büyük bir fabrikanın bakıma alınıp tadilat ve tamiratla onarılması gibi, Ramazan ayındaki oruçla beraber ruh ve bedenimizi manevi kirlerden, virüslerden temizleyip bütün aza ve duyguların asıl vazifesine yönelmesini sağlayıp emaneti sahibine satarak bütün aza ve hasselerimizle beraber oruç tutabiliriz.
Nefs-i emmare öyle zalim ve inatçı ki, öyle nankör ve isyankâr ki, kendi Rabbine karşı firavun gibi isyan ediyor. Emirlerine kulak asmıyor. Bu zalim nefsi terbiye edip istikamete sevk edecek tek çare açlık…
İsraftan, gıybetten, malaniyattan uzak, hakiki açlığın hissedildiği, bir ömürlük sermayenin kazanıldığı, hakiki şükrün ifa edildiği bereketli bir ramazan duasıyla…
Büyük imtihan için bir aylık bu özel kampı layıkıyla değerlendiririz inşaAllah.
- Yeniden biat ama bu kez Akabe’ki gibi… - 21 Nisan 2020
- Sessiz bir çığlık… - 29 Ekim 2019
- Gayyadayız… - 24 Eylül 2018