İşte şu iklim, işte şu mevsim, işte şu ay, işte şu okunan ezanlar, işte şu karlı meşher… Anlatılabilir mi sahiden? Tasvir edilebilir mi hakikaten? En ince ayrıntısını söyleyebilir mi diller? Bir fotoğrafla karelenebilir, bir çerçeveye sığdırılabilir mi şu haller? Bir kalıba sığdırmak ne kadar zor şimdi daha iyi anlayabilir miyiz? Bir kelimeye, bir cümleye sığdırmanın bir azap olduğunu daha iyi hissedebilir miyiz? Ya şu yüzdeki tebessümler, onlara bir mana verebilir miyiz? Şu içimizdeki huzuru kalbe, dile, kaleme bile dökemezken ne şekilde anlatabiliriz? İmkan dairesindeki kelimelerim kafi olur mu? Bilmediğim kelimelerle ifade etmek müşkülatı altına girebilir miyim?
Şimdi bir kelimem var bu müşkülatın altına girmek niyetine girdim gireli. Diğer tüm kelimelerim nisyana uğramış. Beşerim ya, nisyan ile malumum. Bu kelime ki şu iklime, şu mevsime, şu karlı meşhere, şu aya adını vermiş. Bu ay işte o bir kelime olan Ramazan ismi ile müsemma olmuş. Bu ay rahmet, mağfiret, cennet ayı olmuş. Şimdilerde zaman kanadında bu mevsimde, bu aydayız. O zaman binler merhaba, binler hoş geldin on bir ayın sultanı, manevi ticaret mevsimi olan bereketli huzur ayı, şuhur-u selasenin son durağı! Neydi anlamın ne diye adın Ramazan? Ne manan var ki kuruldu bu karlı meşher?
Ramazan “yanmak” demektir. “Ramaz” kelimesi güneşin sıcaklığının şiddetinden gayet kızmasıdır ki böyle pek kızgın yere “ramda” denir. “Ramazan” “ramda” mastarından “yanmak” manasına gelir. Yani kızgın yerde yalın ayak yürümekle yanmak demektir. Bu aya “Ramazan” denmesinin bir sebebi bu ayın günahları yakmasıdır.
Ramazan “yağmur” demektir. Yaz sonunda, güz başlangıcında yağıp yeryüzünü tozdan temizleyen yağmur manasına gelen “ramadiyu” masdarından gelir. Yağmur yeryüzünü yıkadığı gibi Şehr-i Ramazan da ehl-i imanı günahlardan yıkayıp kalplerini temizlediği için bu isim ile müsemma olmuştur.
Ramazan “nefse hakim olmak” demektir. Ekl ve şürbü terkederek nefsi terbiye etmektir. Gafletin sarmış olduğu beden kafesini Allah için tüm namahremlerden uzak tutarak nefsi ayaklar altına sermektir.
Ramazan “Kur’an ayı” demektir. Çünkü Cenab-ı Hak bu ayı mübarek kılıp Kur’an-ı Azimüşşanı bu ayda indirmiştir. Bin aydan daha hayırlı Kadir gecesini bu ayda gizlemiştir.
Ramazan “savm” demektir. Savm sadece ekl ve şürbü terk etmek değildir. “Dilini yalandan, gıybetten ayırmakla ona oruç tutturmak; gözünü namahreme bakmaktan ve kulağını fena şeyleri işitmekten men edip, gözünü ibrete ve kulağını hak söz ve Kur’an dinlemeye sarf etmek gibi sair cihazata da bir nevi oruç tutturmak” demektir.
Ramazan, “ahiret ticareti için gayet karlı bir meşher” demektir. Maddi hasılatı değil manevi hasılatı bol olan bir pazar kurulmuş demektir. Şölen var; tüm mevcudat musika-i ilahi ile en güzel ezgilerini söylüyor demektir.
Ramazan, “neşv-ü nema-i a’mal için bahardaki ma-i nisan” demektir. Amellerimizin yeşerip büyümesi için bir nisan yağmuru hükmünde gönderilen haziranın en bereketli yağmuru demektir.
Ramazan; camilerin boşalmadan dolması, arka saflarda gülüşen çocukların, pide kuyruklarının, misk-i amber kokan nefeslerin, beş vakit namazı kaçırmamaya gayret gösterenlerin, günde bir cüz okumayı hedefleyenlerin, bol bol sadaka verenlerin, daima tebessüm etmeye çalışanların, iftardan teravihe teravihten sahura koşanların, günahlardan tövbe için gözyaşı dökenlerin olduğu bambaşka bir iklim demektir. Sanki bu ayda yaşadığımız dünyayı almışlar da yepyeni bir dünya koymuşlar demektir. Ramazan kendine gelip şöyle bir silkelenmektir. Ramazan çok şey demektir. Anlatamadığım, dillendiremediğim çok şey demektir.
İyi ki geldin ve iyi ki bizi silkeleyip kendimize getirdin ey Şehr-i Ramazan! Hoş geldin sefalar getirdin! Camilerden yükselen gür sedalar gibi sana merhaba deriz:
Gönlümüze dolunca nur
Hepimize geldi huzur
Bu ay bize verdi sürur
Merhaba ey şehri
Ramazan merhaba
- Merhaba ya Şehr-i Ramazan - 8 Haziran 2016
- Ümmi peygamber - 16 Mayıs 2016
- Kârlı ticaret mevsimi: Şuhur-u Selase - 7 Nisan 2016