Münacat

Münacat

Allah’ım! En güzel isimlerinin tecelliyâtı için câmi’ bir ayna olmasıyla sıfat ve isimlerinin güzelliklerine olan muhabbetinin nurları kendisinde temessül eden;

Kur’ân’ında zikrettiğin ve sevdiğin bütün ihsan sahibi, sabırlı, mü’min, müttakî, tevbekâr ve Sana yönelmiş kimselere;

Kur’ân’ında sevdiğin ve Seni sevmekle şereflendirdiğin bütün nev’lere üstün bir misdak ve mikyas olan, öyle ki Seni sevenlerin imamı, Sence mahbub olanların efendisi ve dostlarının reisi olan Zât’a (ASM) ve onun bütün Âl ve Ashâb ve ihvânına salât ve selâm eyle…

Ya Tevvab! Kusurlarımızı biliyoruz. Yüzümüz olmasa da tevbe edip huzurunda eğiliyoruz. Rahmetini umarak şaki ve isyankâr bir elle kapına yöneliyoruz…

Senden başka bir melce yok  ki dergâhına gidilsin, senden başka Rab yok ki huzurunda eğilinsin.

Allah’ım! Nefsimizi terbiyeden aciziz, rahmetinle terbiye etmendir niyazımız…

Tevbedir sana karşı elimizdeki tek sermayemiz ve duamız…

Pak eyle bizi, geceden sonra fecrin tuluu gibi…

Ak eyle bizi, kıştan sonra baharın zuhuru gibi…

Ahd ettir bizi, nehyinden içtinaba…

Azmettir bizi, emrine ittibaa….

Temizle ruhumuzu, aklımızı ve kalbimizi mağfiret yağmurunla…

Yüzümüz yok hayâ ediyoruz, isyan ve küfrandaki ısrarımızdan sonra sana yalvarmaya…

Tek umudumuz Resulullah’ın (ASM) müjdesidir Senin adına…

Günahların kapladığı kalbimizin kesafet ve zulmetini, Vedud ve Gafur isimlerinin şualarıyla izale et ya Erhame’r-Rahimin…

Ya Rab ölüm var biliyoruz, ötesinde ebed var biliyoruz, saadet ve şekavet var biliyoruz…

Mahşerde adaletli mizanın, âsilere Cahimin var biliyoruz…

Çetin ve uzun bir yol olan Sırat’ın var biliyoruz…

Günahkâr nefeslerimizle, hırsızladığımız emanetinle, nimetlerine ihanetimizle, açmaya yüzümüz olmayan titrek ellerimizle Senden Senin af ve rahmetini diliyoruz…

Eğilmiş başımız marifetinden değil cehaletimizden. Bükülmüş belimiz azametinden değil günah yükünden…

Ama bu asi kölelerin sahibi Sensin…

Gidecek başka yerimiz yok…

Eğileceğimiz başka ilah yok…

Yüzlerimizi süreceğimiz başka eşik yok…

Habib’in (ASM) hürmetine, kâinatta tecelli eden Esma-i İlahînin hürmetine, sıfat-ı azamının ve şe’n-i mukaddesen hürmetine…

Tevbemizi kabul et, istikamet nasib et, dinine hadim et, günahlardan içtinap, emirlerine ittiba edebilmeyi nasib et…

Katında makbul olan dualarla, kapında malum olan sedalarla, hidayet ve inayet nasip ettiğin ruhlarla, geri çevirmediğin masum avuçlarla beraber el açıyoruz, aynılarını talep ediyoruz…

Masiyetin vahşi şekliyle, günahların elemleriyle elimizde kalan tek sermayemiz, kusur ve hatiatlarımızı kabul etmek ve Sana yalvarmaktan başka çaremiz yok…

Mahcup ve kararmış bir yüzle, eğik bir bel ile, Senden ırak olduğu için Seni bilemeyen bir benle, omzumuzdaki zakkum meyveleriyle huzuruna, dergâhına kapanıyor, gadabını geçen rahmetine itimaden “Lâ taknetû mi’r-rahmetillâh” buyruğuna sığınıyoruz.

Sekeratta kaybedenlerden, haşirde utananlardan,  eyleme bizi…

Mizanda müflis olanlara ilhak  etme ya Rab!

Senin rahmetini umuyor, Fahri-i Âlemin’in (ASM) şefaatini bekliyoruz…

Senden razı olan, Senin razı olduklarından olmayı niyaz ediyoruz.

Ya Mucibe’d-deavat!

İçinde Kelam-ı kadiminin nazil olduğu Kadir gecesini saklayan Ramazan ayı hürmetine…

Nazil olduğu günden itibaren kalblerde husule gelen manaları ve o manaların katındaki karşılıkları hürmetine…

Kainatın çekirdeği ve mevyvesi olan, zaman-ı ferd-i kevn-i zaman olan, nuruyla felekleri yarattığın Zat-ı Muhammed (ASM) hürmetine…

Alllah’ım bizleri, ceddimizi ve neslimizi ahirzaman fitnelerinden, maddi manevi marazlardan muhafaza et…

Kabirlerimizi cennet bahçesinden bir bahçe eyle, berzahta saadet diyarlarını seyreyleyen halis ve sıdıklardan olmamızı nasib et…

Mahşerde “Ey mücrimler ayrılın!” hitabına düçar etme…

Sıratı hayal sür’atiyle geçenlerden eyle…

Hastalarımıza şifalar, dertlilerimize devalar, borçlularımıza edalar nasib et…

Ya Rahman, Ya Kadir, Ya Alim, Ya Hakim!

Bilad-ı İslam kan gölüne dönmüş, masumların âhı arşını çınlatıyor…

Filistin, Türkistan, Suriye, Mısır, Myanmar, Arakan ve dahi bütün İslam coğrafyasındaki analar, yavrular, masumların kalblerinden hasıl olan hüzün tabahhuru ile rahmet yağmurlarını bekliyoruz ey Rabbimiz…

Allah’ım! Hikmet-i haccın ihmali ile gadab ve kahrı celbettik, muaccel ceza olarak kesaratü’z-zünuba dûçar olduk…

Ya Rab! İzzet-i İslamiye zilleti kabul etmez, bizleri izzet-i iman ile izzetlendir…

Fecr-i sadık için, ittihad-ı İslam ve Kur’an medeniyetinin yeniden ihyası için bize şuur ver, gayret ver, uhuvvet-i hakiki ve imtizackârane ittihad nasib et, ya Erhamerrahimin…

Ey Rabbimiz! Bizi ve bizden önce iman etmiş olan kardeşlerimizi bağışla. Kalplerimizde iman edenlere karşı hiçbir kin tutturma!

Allah’ım! Sırlar semasının güneşi, nurların mazharı, celal dairesinin merkezi, cemal feleğinin kutbu olan, ehadiyete mensup Muhammed’in (ASM) latîf zâtına salât eyle.

Allah’ım! Onun, Senin katındaki sırrı ve onun Sana olan manevi yakınlığı hürmetine korkularımızı emniyete çevir, hatalarımızı sil, hüzün ve hırsımızı gider, bizim destekçimiz ol.
Bizi bizden alıp Kendine götür, yaklaştır; benliğimizden geçmeyi bize nasip et, bizi nefslerimize meftun ve hislerimizle perdelenmiş kılma; bize her gizli sırrı aç.

Ya Hayyü, ya Kayyûm!

Ya Hayyü, ya Kayyûm!

Ya Hayyü ya Kayyûm!

Bize merhamet et, arkadaşlarımıza, kardeşlerimize merhamet et, ehl-i iman ve Kurân’a merhamet et.

Duâmızı kabul buyur, ey merhamet edenlerin en merhametlisi…

Share

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.