Kaçarken sineğin ısırmasından
Yılanın zehirli tayfununda boğulur hicap
Sıcak yatağımdan kalkıp bu akşam
Bir genci intiharından kurtarabilir miyim
Hazin hazin çığlıklar çığlarla gelir arzın merkezinden
Çalı çırpı haşere Yahudi bebeklerini atmak için ateşe
Yangın çıkarmış Uhdud neslinden eşkıya
Söndürmeye gitmesem kim beni nerden bilecek
Ya da bebekleri kurtarmak için
Kuşanıp çelikten fikirlerimi
Tahtımdan kalkmalı mıyım bu gece
Tonlarca palamut yağarken teknelere
Akçe sesleri şangır şungur
Sevinç tufanımın vardığı yerde
Aylan arar hırçın dalgalarla boğuşan anne
Seyretsem uzaklardan kimsecikler görmezler beni
Terk edip altın küplerindeki palamutları
Koşarak gitmeli miyim sizce
Çocukların ellerinde çiçek açmaya
Çamurda debelenen hayvanca masumiyet
Oksijene ulaşıp yaşamak için
İsterler bir saman çöpünü gözlerimden
Ezebilir ya da küçücük kalplerini vahşi çizmelerim
Kimsecikler de görmese beni
Kurtarabilir miyim karıncaları gizlice
İman yoksunu bir civardayım
Namaz kılıp oruç tutmasam bile
Kınamaz beni kızıl kafir
Kederin ağırlığı asasıyla beraber
En güzide yerinde caz müziğimin
Yaşlı bir peder yığılıyor Titanik’te önüme
Tutup kaldırmasam zaten kızamaz
Ne dersiniz sadıklar tutmalı mıyım düşünce
İhtiyarın şarap kokan elinden
Dedi eşyanın iç yüzünü öğrenen Hızır
Dünyadan ayrılmayacakmışçasına
Arkasına bakanlar düşebilir mi Ahzap’ta şehit
Bir mızrak delince heybesini ağlayan
Kan revan içinde ayılanlara olabilir mi ahbap
Ey nadan bu tuhaflığımın arasında
Duvarlarımdan bir tuğla hırsızlıyorsun sen
Yıkılıyor duvarlarım pare pare
Donuyorum soğuk hücrelerinde Afyon’un
Azizlerin yaşadığı zindanlara ben de razıyım
Zorla uzatmaktan uyku saatimi
Belki de vazgeçebilirim