Kördüğüm

Kördüğüm

Aynalara yansıyor düşkün, çökmüş ve günahkar yüzler

O yüzler ki belki alnı secdeli anaların evlatlarının yüzleri


Neden oldu bunlar, neden buradayım?

Neden yazmaktayım?

Küresel iblislerin, ulusal şeytanların, siyasi münafıkların ve zalimlerin satranç oyunu tüm bunlar

Yaşananlar, yaşanacaklar ve yaşanıyor olanlar


Kalpler kararmakta, görmemekte gözler ve lâl oldu diller

Kurtuluş yok, imkan yok, güzel günler yok önümüzde

Kalpteki sızılar, ruhsal hastalıklar ve intihar düşünceleri

Sarmış dört bir tarafı anlamsızlıklar, boşluklar ve yalan rüzgarında uçuşan hayatlar


Söylenmiyor sözler, hakkı bağıran diller, doğruyu haykıran vicdanlar

Hepsi susmuş, hepsi durmuş, hepsi karanlıkta şimdi

Zamanın ahir olduğunu alameti mi tüm bunlar?

Sapkınlar, günahlar, levhiyat ve menhiyyat


Uluorta işlenen cinayetler, günahlar ve zulümler

İlahî adalet istiyor mazlumlar, zalim olunca o da yok

Mazlum edebiyatı yapanlar,

Zalimlikleriyle insanları mazlum edenler değil miydi zaten?


Aynadaki yüzlerin, kan kusmuş dillerin

En narin yerine bir tövbe kondurmakta

Ki o tövbeler günahkar gözlerin

Taşlaşmış kalplerin, günahkar dillerin lisanının gölgesinde


Lüzum yok tüm bunlara

Hem görmeye, duymaya hem de konuşmaya

O isterse kalp de görür, göz de konuşur, vicdan da işitir

Hakikati ve de hakikatli sözleri


Dur, bak, dinle o da ne?

Belki de hakikat aşığı bir  pervane, kalmadı böylesi alemde

Öyleyse gitmeli buralardan hem de vahşi zamanlara gider gibi bir hışımla çıkmak gerek bu dünyadan

Zaman kalmadı, umut tükendi, koptu alemdeki rabıtalar


Aynadaki düşlerin, yansıyan akislerin ve hüzün yüklü gözlerin anlamsız bakışları gibi sözlerim

Sus, konuşma bırak diller sussun!

O da ne? Hakikat mi savrulan dört bir yana?

Belki birinin yüzüne çarpar, sanki kaderimde o yazar


Söyle, ne yapalım söyle?

Çöz gönül bağlarını ki o gönül bağları yüktür insana hem de kalbi olana

Bir bakışa hayır, bir ömür seyre evet, sus, dinle ve dön artık evine

İçedönük bir adamın dışa vurumu gibi hislerim ve endişelerim


Boştur sözler, ilerlemez hayaller

Anlatamaz düşünceleri ve fikirleri

Sus öyleyse yeter, konuşma, aynada kendine bak!

Kendine gel ve hiza al artık!


Kendime notlar değil bu yazdıklarım

Ne öyleyse?

Çok soru var kendime soracağım hem de cevap alamayacağım

Sustum, bitti, uyandım, ayıldım, gördüm ve hiçbir şeyi görmez bir kördüm…

Ahmet Feyzi Karabacak
Latest posts by Ahmet Feyzi Karabacak (see all)
Share

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.