AĞZIMIZDAN ÇIKAN çoğu kelimemiz dert yüklüdür. Bu kelimelere derdi yükleyen ise sanıldığının aksine “hayat” değil “biz”izdir.
İkinci Söz’de Üstad iki adamdan bahseder; biri hodbin, diğeri hüdâbin. Hodbin adam için der ki: “Bedbinlik cezası olarak nazarında pek fena bir memlekete düşer.” Hüdâbin adam içinse şöyle der: “Nazarında pek güzel bir memlekete düştü.”
Hakikatte ise bu iki adam da dünya denilen aynı memlekete düşer. Bu memleketi güzel veya çirkin kılan onların nazarıdır.
Hodbin adamın nazarında fena memlekete düşme sebebi olarak “bedbinlik cezası” denir. Yani onun her şeyin kötü tarafına bakıp, hayatı siyah bir pencere arkasından yorumlamasının sebebi bu kötümserliğidir.
Yirmi Birinci Söz ise bu konuya şöyle bir açılım getiriyor:
Hem o âlemin keyfiyeti o adamın kalbine ve ameline tâbidir. Nasıl ki âyinende görünen muhteşem bir saray âyinenin rengine bakar. Siyah ise siyah görünür, kırmızı ise kırmızı görünür. Hem onun keyfiyetine bakar. O âyine şişesi düzgünse sarayı güzel gösterir. Düzgün değilse çirkin gösterir. En nazik şeyleri kaba gösterdiği misillü sen kalbinle, aklınla, amelinle, gönlünle kendi âleminin şeklini değiştirirsin. Ya aleyhinde ya lehinde şehadet ettirebilirsin.
Âlemimizin şeklini değiştiren bizim âyinemiz, bakış açımız yani.
Kötümser bir nazarla bakınca bunun cezası olarak fena bir memlekette buluyoruz kendimizi. Her şeyi düşman görüyor ve kendimizi yapayalnız hissediyoruz.
Ama bedbinliği üzerimizden bir atsak cezamız da kalkacak ve kendimizi güzel bir memlekette bulacağız.
İşte bir sene daha geçip gitti hayatımızdan. Herkes 2020 için “Felaket yılı, geçsin artık” dedi durdu ve 2020 geçip gitti. Fakat fena nazarlılara 2021 de fena gözüktü. Daha yeni başlamışken ona da geçip gitsin diyenler var.
Ama mesele yıllarda değildi.
Mesele nazarda idi. İster 2020 olsun ister 2050, nazar fena olunca ömür heba olacak ve her gelen sene ona düşman olacaktı.
Ama bedbinlik üzerinden kalksa 2020’de de olan birçok güzelliği görecekti. Açan çiçeklerdeki tebessümü, doğan güneşteki müjdeyi, yere düşen yağmur tanesindeki rahmeti, ona gülümseyen bebekteki şefkati ve daha birçok şeyi…
Son sözü de Üstad söylesin:
Güzel gören güzel düşünür. Güzel düşünen hayatından lezzet alır.
- Dünyanın geçici hastalıkları mı, ahiretin ebedî hastalıkları mı? - 13 Ağustos 2023
- En kuvvetli hazine: Ahirete iman - 20 Ağustos 2022
- Ramazan’ın ardından - 6 Mayıs 2022
Çok güzel bir yazı, çokça istifade etmeyi nasip eylesin Rabbim ✨✨