Hikmet akla uygunluk gibi kısa bir tanımla beraber mana düzleminde ilahi gaye gibi şümullü bir anlamı da vardır. Kuvve-i akliyenin vasat mertebesi olan hikmet, aklın en akıllıca kullanım safhasıdır.
Akla gelecek olursak; doğru ve yanlışı ayırt etmemize yarayan -hakka taraf olarak- asıl hikmet sahibi olan Hakîm-i Ezeli’nin bize verdiği paha biçilemez bir araçtır. İnsan aklın önderliğinde derin tefekkür yolculuklarına çıkmalıdır. Zira insanın hayal, tasavvur, tefekkür vesair duygulara had konulmamış ve büyük bir hikmetle yaratılan aklı yaratılış amacına uygun bir şekilde kullanması istenmiştir.
İnsan, bu kainatta en geniş tasarrufa sahip bir varlıktır. Emelleri ve hayalleri zaman denilen ipe bağlı kalacak gibi değil. Çeşitli cihazatla donatılmış melekleri bile şaşkına çeviren bu antika sanat, verilen duygu ve latifelerin mukabilinin bu dünya olmadığını anladığında karşısına iki yol ayrımı çıkar. Birinci yol, ebede müteveccih cihazatını bu çalkanan dünyada yerli yerinde kullanmaktır. İkinci yol ise zaten bir türlü hakim olamadığı bedenini kesafet altında ademe mahkum etmektir.
Evet insan yorulur. Bazen kafası bedenine ağır gelir. Bilmez ki sancıdır çektiği doğumdan önce. Bilmez ki yeni bir teşekküldür alacağı kızgın sıcakta dövüldüğü.
Yol ayrımına gelen adam ya bırak aklını, gir uyutacak bir kuytuya ya da çalıştır aklını, kanatlarını aç, uç evc-i alaya.
Adem alemlerinde ne bağırırsın, gel artık vücuda…
- Tavsiye mektubu - 26 Ocak 2016
- Gençliğinize bir\nşans daha verin! - 30 Ekim 2015
- Artık yeter! - 19 Eylül 2015
TEBRİKLER ERSİN ACAR KARDEŞİM
Teşekkür ederim Mehmet Abi’m
Akıl emaneten verilmiş en değerli cihazlarımızdan birisi.
Kullanmamak ve yanlış bir alanda kullanmak tercih meselesidir. Lakin; akıl var o zaman ahiret var! Sebep olan sonucada katlanacağını bilmeli Rabbim aklı hikmetle kullananlardan eylesin…