Şeair; İslamı hatırlatan tutum, hal ve davranışlar olarak özetleyebiliriz. Şeairin bir kısmına taabbüdi tabir edilir. Taabbüdi ise sırf emrolunduğu için yapılan şeyler anlamına gelmektedir lügatımızda.
Bu kısa kavramsal bilginin ardından meselenin derununa inelim.
Şeairin taabüdi kısmı gayesi ve faydası itibari ile başkalaşmasına sebep olmamakla birlikte emir ciheti, yani sırf emrolunduğu için yapılması tercihen kabul görmesine yeterlidir. Kezalik aynı vazifeyi zahiren görür gibi binler faydalı alternatifler şeairin yerine ikame edilemez.
Her şey bir yana şeairin bizce malum faydalarının yanında gizemine henüz vakıf olamadığımız başka başka maslahatlarının var oluşu su götürmez bir hakikattir.
Bu hakikati bir misal ile zihnimizde berraklaştırmaya ve hiç olmasa yakınlaştırmaya çalışalım. Bilindiği üzere şeairin içinde en parlak ve muhteşem ve azam olanı Ramazan orucudur. Mesela biri dese Ramazan orucunun hikmeti, aç kalmak veya bedene hükmetmektir. Şu halde diyet yapmak veya yoga yapmak veya spor yapmak veya sair yapmaklar kafidir. Halbuki o divane bilmez ki binler fayda ve maslahatı matuf orucun hikmetleri içinde aç kalmak yalnız bir cihetidir.
Yukarıda zikrettiğimiz alternatifler aç kalmak gibi bir faydayı verse de; acaba Cenab-ı Hakkın rububiyetini ve hem insanın sosyal hayatının düzenini ve hem nefsin terbiyesini ve hem Cenab-ı Hakkın nimetlerinin kıymetini ve hem Kur’an o muhteşem ay içerisinde nüzul olduğu cihetle Müslümanların muhatabiyet derecesine ulaşmasını, ruhun bedene nazaran ön plana çıkmasını ve letafetin kesafete galip gelmesini anlamaya ve yaşamaya bir vesile olan bir orucun yerini tutabilir mi?
Elhasıl Cehennem lüzumsuz değil. Çok işler var ki bütün kuvvetiyle “yaşasın Cehennem” der. Cennet dahi ucuz değildir, mühim fiyat ister.
- Tavsiye mektubu - 26 Ocak 2016
- Gençliğinize bir\nşans daha verin! - 30 Ekim 2015
- Artık yeter! - 19 Eylül 2015