Çiçek yağmuru

Çiçek yağmuru

RAHMETİ KÂİNATI KUŞATAN Rabbimizin rüzgârının kimi zaman nazenin uçuşmalarıyla yeryüzünü okşadığı, kimi zaman sert esintilileriyle yeryüzünü süpürüp temizlediği, yağmur damlalarının serpilişleriyle toprak altındaki varlıkların tekrar hayat buldukları ve güneşin nur huzmelerinin yeryüzündeki her varlığa ulaşıp ısıtması o zamanın geldiğini fark ediyoruz artık. Etrafımızı saran solgun renklerden canlı ve hayat dolu renklere geçiş de o zamanın habercisi, burnumuza esen çeşitli mis kokular da…

Evet, ilk ayını girdiğimiz ilkbahar mevsiminin yavaş yavaş farkına varıp hissetmeye başladı bedenim ve benliğim. Soğuk havalarda başı eğik, etrafı fark etmeksizin yürüyen bedenim, geçtiğimiz günlerde ansızın gözümün önünde uçuşmaya başlayan pembenin sevimli ve latif bin bir tonlardaki çiçekçikler sayesinde başını kaldırıp gökyüzüne baktı! Ve bir şaşkınlık ile donup kaldım. Âdeta pembiş kar yağıyor ama insanın içini ısıtan cinsten. Ağaçlardan havaya uçuşan pembe çiçekçikler yola konup arabaların hızlı geçişleri ile tekrar kanatlarını çırpıp havalanıyorlardı.

Gözlerim bayram ettikten sonra sıra burnuma gelmişti ve kapanan gözlerim eşliğinde ciğerlerimi misk gibi mis kokular doldurmaya başladı! Bedenin ve ruhun beraber lezzetlenmesi bu olsa gerekti. Böyle hoş bir kokuyu hiçbir parfümde bulamazdım her halde. Rahmet hazinesinden taşıp gelen bahar kokusu.

Ve bu lezzetten payını almak isteyen cihazatlardan biri de kulağımdaki kulakları çekiştirip çıkaran elim ile trafik sesi veya gürültü değil bahar sesi işitmeye başlayan kulaklarımdı. Esen meltemin yollardan, çimenlerden, ağaçlardan ve yanımdan geçen ince uğultu sesi arasında cıvıl cıvıl serenat yapmakta olan kuşların tatlı sesi.

Kendini ortama kaptırıp uçan pembe çiçekçiklerden kendine de konan olur mu acaba diye havaya uzanan elim ve masmavi, açık gökyüzü ile göz göze gelen gözlerim. Yine uçsuz bucaksız bir güzellik ve kocaman bir rahmet damgası.

Sonuç olarak bu bedenimi ve ruhumu doyuran tefekkür anının saatimdeki yelkovanın sadece altmış belki de yüz adımına denk gelmesi şaşırtıcı. Gaflet ve nisyan perdelerini aralayıp kâinatın değişimlerini ve güzelliklerini fark edip sikke-i ehadiyeti görmek gerçekten zorlaşagelmiş hayatımızda. Rabbim hepimize kâinatın farklılıklarını fark edip O’nun güzelliklerini hissedebilmeyi nasip eylesin!

Share

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.