Lüks salon ve dergahlar…
Lüks araba, daire ve villalar…
Lüks elbiseler…
Sözüm ona marka aksesuarlar (saat, yüzük, kol düğmesi vs.)…
Arsalar, katlar, şirketler, holdingler…
Bu illetin başı hilafet-saltanat kavgasıyla başladı…
Zühd ve takva sahibi, Kur’an-ı azimüşşanda “secde ehli” olarak tesmiye olunan Hz. Ali’nin (ra) temsil ettiği hilafet karşısında Sıffin’de ona karşı olan saltanatçılar, dini alanların çoğunda hakim vaziyetteler maalesef…
Bugün;
Siyasetten ticarete…
Cemaatinden tarikatına…
Ferdden topluma her alanda israf dağları aştı.
“Deccal’in eli delik olacak” yani israf eder, israfa teşvik eder hadis-i şerifinin işaretiyle, ahirin ahirinde olduğumuzun başka bir delili olsa gerek.
İsraf eden onun damına/tuzağına düşer.
Bu illetin en büyük mesuliyet sahibi ise iktidar ve yönetimdir zira taklid olunur.
Tuti kuşları misali ezberden konuşan sosyal medya şovmenlerinden tut koca koca isim ve makamların işgalcilerinin sözleri Kur’an, amel ve hayatları dinsiz felsefe düsturlarından başka bir şey değil.
Kerbela ve Hz. Ali (ra) güzellemesi dillerinden eksik olmaz lakin ellerinde Yezid’in ve Haricilerin hançerleri var…
Bugün gayrimüslim ahalinin kalbinin İslam’a ısınmasını geçtik. Müslüman ahali dahi bu rezalet, pespaye görüntü karşısında imanlarında şüpheye düşer olmuş..
Deccal’in dördüncü devresinin taşıyıcıları dindar kılıklılardır.
Dördüncü devrenin bu kadar uzaması ve ümmeti zarardîde ermesinin yegane sebebi de dindar kılıklı din düşmanları ve onlara çanak tutan gafillerin çokluğundan sebeptir.
Ehl-i dünya hayat düsturları gereği zaten israfa mecburlar.
Lakin dindar ahali ve bizzat mesuliyet makamında olan bazı cemaat ve tarikatların, hasbelkader öne çıkmış kimi –ekran şovmenliği yapan– vaizlerin bu kadar israf düşkünlüğü ve bunu itibar veya başkaca cerbezeli tevillerle savunmaları korkarım ki azab-ı ilahiyi celbedecektir.
Ya Rabbi içimizdeki beyinsizler yüzünden bize azab etme!
Amin…