Resul ve Nebi’lerin müjdesiyle, hatiflerin savtlarıyla, kâhinlerin ihbarıyla, âlemin şehadetiyle bekleniyordun ey Ferid-i Kevn-i Zaman (ASM).
Karanlık çökmüştü dünyaya, umut yeşermiyordu topraklarda, huzur yoktu sinelerde. Seninle aydınlandı âlem, seninle yeşerdi arz, seninle sükûn buldu kalpler ey Nebi-i Zişan (ASM).
İns ve cin seni beklerdi, melekler seni tebşir ederdi, kâinat sana hasretti ey Habib-i Kibriya (ASM).
Vakit, kıyamet akşamından önceydi, güneş yazdan güze doğru eğilmişti, gündüzün zifirinde doğdun ey Resul-ü Kibriya (ASM).
Kardeşinden sonra altı yüz geçmişti, insanlık şirke gark olmuştu, âlem zulümle dolmuştu. Seninle göründü ziya, seninle okundu âyat-ı tekviniye ey Hatemü’l Enbiya (ASM).
Atamız Âdem’in (AS) alnındaki nurdun, Nuh’un (AS) gözündeki ufuktun, İbrahim’in (AS) dilindeki dua, ateşindeki serin ve selamettin, Davud’un (AS) savtındaki nefestin, Yusuf’un (AS) zindanındaki ışıktın, Yunus’u (AS) bahirden çıkaran rahmettin, İsa’nın (AS) elindeki şifaydın ey Muhammed Mustafa (ASM).
Ya İlahi…
Onunla (ASM) gülen gözlerimiz, Ondan (ASM) sonra yeniden ağlıyor.
Onunla (ASM) yanan iman ateşimiz, Ondan (ASM) sonra yeniden kül bağlıyor.
Sefahat ve dalalet tufanlarına tutulduk, bizleri Sünnet-i Seniyye gemisine bindir Ya Rabbi.
Dünyalık ateşlere atıldık, onun ahlakı ile cennet bahçelerine tebdil et hanelerimizi Allah’ım.
Zehirli ballar ve müskiratlarla zindan eyledik dimağ ve sinelerimizi, Onun (ASM) nuruyla halas eyle bizleri Ya Rahim.
Ahirin ahirinde isyan ve inkâr denizlerinde boğuluyoruz, tövbe ve istiğfarla selamete çıkar bizleri Ya Rahman.
Onulmaz yaralar ve hastalıklara giriftar olduk, Onun (ASM) şefaatiyle şifalar nasip et Ya Şafi.
Çünkü ahirzamanda madem fetret derecesinde din ve din-i Muhammedî Aleyhissalatü Vesselama bir lakaydlık perdesi gelmiş.
“Âdeta fetret devri denmeğe seza olan bu zamanda” O nuru gönder ilahi.
Zulmet-i küfür âlemi istila etti.
Gaflet kalplerimizi kas katı etti.
Putlar, evlerimizi, meclislerimizi, mescitlerimizi, meydanlarımızı işgal etti.
Âlemi nura gark edecek şevk ve gayretin iştiali için O nuru gönder ilahi.
Müminler birbirini boğazlıyor.
İnsanlık insaniyetten istifa ediyor.
Zalim zulmüyle hükümferma oldu.
Mazlumun ahını almak için adaletin hâkim olması için O nuru gönder ilahi.
Fısk ve fücur maharet sayılıyor.
Evlatlarımız ateşe koşuyor.
Namuslar payimal oluyor.
İffet, şecaat ve hikmetin hükümferma olması, Tevvab isminin tecellisi için O nuru gönder ilahi.
Yalan mergup meta olmuş.
Gıybet ve iftira çukurları lebaleb dolmuş.
Fitne ve nifak ateşleri harlanmış.
Uhuvvet ve tesanüd için O nuru gönder ilahi.
Zamanın müceddidi, imam-ı kübrası fetrete uğradığına göre, böyle bir mürşid-i a’zama merbutiyet vâcib derecesine varmıştır.
Ya Erhamerrahimin!
Bizleri Onun (ASM) nefesiyle teneffüs ettir.
Bizleri Onun (ASM) varisine varis eyle.
Bizlerin Ona (ASM) olan biatını tecdit eyle.
Bizleri Ona (ASM) layık bir ümmet eyle.
Ahirin ahirindeki en dehşetli fitnelere musib olan bizleri Onun (ASM) izini tecdit ve tahkim eden iman hakikatlerine muhatap ve elyak eyle.
Bizleri sana layık bir kul, Resulüne (ASM) layık bir ümmet, Kur’an hakikatlerine layık bir tilmiz eyle.
Ya Rabbi bizleri Mevlid-i Şerif gecesinde gelen nurun nuruyla nurlandır.
Ya Mucibe’d-deavat…
O Zat-ı Mübarekin (ASM) veladetiyle bereketlenen, diniyle şereflenen, sünnet-i seniyyesinin ihyasıyla tavzif olunan, Onun (ASM) bu asırdaki temessülünün matiyye ve dellalı olan salih ve salihalardan olabilmeyi bizlere nasib eyle….
Amin.
Elfu elfi amin… Yaratılan zerre ler adedince amin.. Bu zamana kadar denilen aminler adedince amin.. Amin.
Amin aziz kardeşim…
Elfü elfü amin….