DÜNYA BİRAZ durakladı. Çocuklar dahil herkese kendisinin ölümlü olduğunu, üzerinde yaşayan her şeyin kendine malik olmadığını bu kez sessizce fısıldadı!
Yazar: İsmail Kartal
Sessiz bir çığlık…
SAVAŞLARDAN YORGUN ve bitkin çıkmış bir millet. Elinde sopası, yüreğinde imanından başka bir şeyi olmayan bir millet. Aşk ile “ya
Gayyadayız…
Baştan beri hep vardı zaten dünyanın cazibedarlığı, yaratılış hakikatinden gaflet verecek esbab hiç eksik olmadı ki. Karnlar, devirler geçti. Devletler,
Nerede durulmalı?
Cenab-ı Hakkın rızasını gaye-i maksat ederek din-i Mübin-i İslam’a hizmeti gaye edinen fertler ve bu gaye istikametinde bir araya gelen
Çok mu zor?
(Geniş daireye ait bu yazımda söz meclisten içeridir…) Risale-i Nur talebelerinin vefa borcu ve sadakat nişanı olarak nurani düsturlara ittiba
binyüzonbir
Artık birlik vaktidir. Birlerin birbirlerine tutunma vakti. Sımsıkı ve bırakmamacasına hak üzere ittihat vaktidir. Dört ayrı bir ayrı ayrı olsa
Oruç mu, açlık mı?
Aslında ayetler ve hadislerden ramazan ve oruçla ilgili çok şey söylenebilir. Veya “ah eski ramazanlar” diye bir girizgâh da yapılabilir.
Davamız namusumuzdur
Anadolum; gözleri yaşlı, sineleri buruk, hürriyet aşığı Anadolum. Sen ne badireler atlattın, ayağına bağlanan prangalara rağmen ne yollar aldın. Sen
Tutulma
Nev-i insanın yüzde sekseni ehl-i tahkik değildir ki hakikata nüfuz etsin ve hakikati hakikat tanıyıp kabul etsin. Belki surete, hüsn-ü
O nuru gönder ilahi…
Resul ve Nebi’lerin müjdesiyle, hatiflerin savtlarıyla, kâhinlerin ihbarıyla, âlemin şehadetiyle bekleniyordun ey Ferid-i Kevn-i Zaman (ASM). Karanlık çökmüştü dünyaya, umut