Kârlı ticaret mevsimi: Şuhur-u Selase

Kârlı ticaret mevsimi: Şuhur-u Selase

Biz bilirdik ki dört mevsim var. Biz bilirdik ki gökkuşağının yedi rengi var. Bir bilirdik ki kurulan dünya pazarı var. Şimdi hep bilirdik dedik ama ben bilmem zikrini çekmeyi unuttuk. Bizim hiçbir şey bilmediğimizi, yalnız Alim olanın Rabbimiz olduğunu unuttuk. Topraktan geldiğimizi, toprak olduğumuzu ve şeytanın ateşini söndürebileceğimizi unuttuk. Enfüsi pencerelere takılıp tefekkür penceresini aralamayı unuttuk. Dünyanın fani pazarlarında kârlı ticaretler yapıp ahiret azığı hazırlamayı unuttuk. Bahar toprağına nur tohumu ekmeyi, onların filiz verip yeşereceğini unuttuk. Şimdi okunan ezanları Asr-ı Saadette Bilal’in (RA) okuduğunu unuttuk. Onların Sahabe iklimindeki hislerini unuttuk. Gönüllerdeki asıl derdin ne olması gerektiğini unuttuk. Gül kokusunu Efendimiz’den (ASM) aldığımızı unuttuk. Güneş’in hiç şaşırmadan her gün doğudan doğmasının hikmetini unuttuk. Tüm kainattaki mevcudatın nasıl cuş-u huruşla Rabbimizi zikrettiğini unuttuk. Biz aslında çok şey unuttuk. Nisyandan gelme değil miydi bir yanımız?

Nisyan kuyularından, gaflet karanlıklarından bizi kurtaracak bir pazar kuruluyormuş meğer biz bunu da unuttuk. Bizim bildiğimiz gibi dört mevsimden ibaret değilmiş mevsimler. Bir de üç aylık beşinci mevsim var imiş tüm unuttuklarımızı hatırlatacak. Gökkuşağının da sekizinci rengi var imiş meğer tüm renkleri yansıtıp beyaz renk olacak, günah dolu hayat sahifelerimizi beyaz yapacak. Sadece dünya pazarları yokmuş üç aylık bol hasılatlı ahiret pazarları kurulacakmış. Rahmet yağmurları sağanak sağanak yağacakmış. Üstadımız Bediüzzaman (RA) söyle demiş: “Her hasenenin sevabı başka vakitte on ise, Receb-i Şerifte yüzden geçer, Şaban-ı Muazzamda üç yüzden ziyade ve Ramazan-ı Mübarekte bine çıkar ve Cuma gecelerinde binlere ve Leyle-i Kadirde otuz bine çıkar.” Kudsi ahiret pazarının hasılatları Üstadımın (RA) (RA) bahsettiği gibi ne de çok imiş. Bizim bildiğimiz bu yıl Nisan, Mayıs, Haziran ayları meğer Recep, Şaban, Ramazan ayları imiş. Ve ne güzel buyrulmuş kudsi hadiste “Recep Allah’ın ayı, şaban benim ayım, ramazan da ümmetimin ayıdır” diye. Meğer nisyana uğramışlara, gaflet karanlıklarında olanlara, günahı çok olanlara kilometreleri sıfırlayıp bol bol hasene kazandıracak ne güzel bir ay imiş.

Müjdeler olsun beşinci mevsimin sırrına, bol hasılatına inananlara! Hoş geldin beşinci mevsim olan Şuhur-u Selase! Hoş geldin safalar getirdin. Rabbim rahmet yağmurlarında ıslanabilmeyi, şu üç aylık kudsi ahiret pazarından bol hasılatla dönebilmeyi, hakkıyla vazifelerimizi ifa edebilmeyi nasip etsin. Kârlı ahiret pazarının sergileri toplandıktan sonra da aynı aşk ve şevk ile de vazifelerimizi en güzel şekilde yapabilmeyi Rabbim nasip etsin. Manevi ticaret mevsimi olan Şuhur-u Selasenizi ve Receb-i Şerifinizi tebrik eder bol hasılatlı günler dilerim.

Zehra Kocabaş
Latest posts by Zehra Kocabaş (see all)
Share

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.