İşte şu iklim, işte şu mevsim, işte şu ay, işte şu okunan ezanlar, işte şu karlı meşher… Anlatılabilir mi sahiden?
Yazar: Zehra Kocabaş
Ümmi peygamber
Harfler, kelimeler, cümleler bize neler ifade ederler. Noktalar, virgüller, soru işaretleri bizim niye nefesimizi keserler. Hepsinde bir şeyler mi gizli
Kârlı ticaret mevsimi: Şuhur-u Selase
Biz bilirdik ki dört mevsim var. Biz bilirdik ki gökkuşağının yedi rengi var. Bir bilirdik ki kurulan dünya pazarı var.
Ey aziz Üstadım!
Aziz Üstadım; Ben sana 56 yıl sonrasından yazan yirmili yaşlarda bir gencim. Zifiri karanlıklardan, gafletli gecelerden, günah dolu günlerden yazıyorum.
Bir yabancı: “Abdullah”
“Hey çocuk” diye bağırırken bir yabancı, tüm nefesinin kesildiğini hissettiği andı belki de. Elinde helal yoldan alınmamış bir ekmek, yüzü
Kaygı oyunu
Günlerden Pazardı. Ben yine yollara düşmüştüm. İnsan zaten bu dünyada garip bir yolcu değil miydi? Yolculuk içinde yolculuk yapıyordum yine
Aşk-ı beka
Bizdeki aşk-ı beka da neydi böyle? Neydi her faniye beka yüzüyle bakmak cüreti? Öyle bir alışkanlık peyda etmiş ki her
Risale-i Nur talebeliğine talip olmak
Nurlara talip olmak… Nurlara talebe olmak… Nur yolunun yolcusu olmak… Dost, kardeş, talebe vasıflarından talebe vasfını taşımak… Üstadın talebe tanımıyla