Oruç mu? O da ne uçuyor mu?
Aslında metnin başlığını böyle düşünmüştüm, ama yanlış anlaşılmaması için yukarıdaki başlığı daha uygun olduğunu düşündüm.
Gelelim neden böyle düşündüğüm noktasına…
Enfüsi dairemde yaşadığım çelişkiydi bu manevraları bana yaptıran… Yani Ramazanı ve mahiyetini bildiğim halde Ramazanı korku dolu yürekle beklemeye başlamamdan beslendi bu yazı…
Sanki biraz da olması gereken ve olan kavramlarını madde madde yazarsam daha iyi açıklamış olabilirim içimdeki sıkıntıyı… O yüzden hiç vakit kaybetmeden maddeleri sıralamak istiyorum…
• “Bu sene de Ramazan ayına bizi kavuşturan Allah’a şükürler olsun” dememiz gerekirken “Bu yaz sıcağında nereden çıktı bu oruç” diyebiliyoruz..
• “Oruç nefsin firavunluk damarını kırar” demektense “ne nefsi ne firavunluğu ne orucu…” deyip işin içinden sıyrıldığımızı düşünüyor olabiliriz..
• “Recep Allah’ın, Şaban benim, Ramazan da ümmetimin ayıdır” diyen Habib-i Ekrem Efendimiz’e (ASM) sadakte ve bil hakkı natakte dememiz gerekirken “La bebe gidek de garnımızı doyurak ya la” diyor olabiliyoruz..
• Belki de en kötüsü orucu bizim için bir burak yapmamız gerekirken o sıyam bizim için açlık ve susuzluktan başka bir şey olmuyor, elimizde başka bir şey kalmıyor..
Gerçi bu seneler pek de kolay olmuyordur yaz sıcağında oruç tutmak, ama şu an Antalya’da fırının karşısında oruç tutmak durumundayız. Elbette Allah sabrını veriyor, lakin her daim duaya da ihtiyacımız var.
Yazıyı bir kaç ahbabımın Ramazan-ı şerif hakkındaki düşüncelerini paylaşarak bitirmek istiyorum.
Ali Solmaz (Kardeşim): Ramazan ayı her sene olduğu gibi bu senede benim için yorucu geçiyor, belki klişe gelebilir ama Allah sabrını veriyor işte. İnşallah sıkıntısız atlatırız.
Valide Hanım: Ramazan ayı ve oruç tutmak bir ayrıcalıktır, bir mutluluktur, çok güzel bir duygudur. Mükafatını kat kat fazlasıyla aldığımız bir ibadettir.
Eyüp Akkoyun (İlkokuldan beri dostum ve kardeşim): Ramazan-i Şerifin başlamasıyla yemeden ve içmeden yorulan insan vücuduna bir mola zamanı geldi. Ayrıca varlığı ve yokluğu, nefsi terbiye etmeyi de öğreniyor. İnsan vücudu bu yüzden Ramazanın ayrı bu güzelliği var. Herkesin Ramazan -i Şerifi mübarek olsun.
Sinan Bey (Çalıştığım restoranda şef garson): Allah’ım bizi görüyor ki Ramazan’da Antalya gibi bir yerde havalar çok serin geçiyor, orucu zorlanmadan tutuyoruz.
- İnsan ve papatya arasında - 9 Ağustos 2017
- Sistemin çöküşü - 1 Eylül 2016
- İşsizlik - 8 Ağustos 2016
Her nefis sahibi kendi nefsi emmaresine kulak verse ifade ettiğiniz tesbitleri duyacaktır emin olun. “Şivelimi duyar onu bilemem” Ramazan hakla şirkin şedit mücadelesinde zahiren çok fazla görünmeyen hakkın bariz galibiyetidir. Şeytanın bağlandığını yaşadığımız zaman dilimi içerisine görüyoruz. Nefsin tek başına kaldığı ve ben kimim sen kimsin suallerine istenilen cevabı verdiği nadir zamandır bu ay.
Yazın için tebrik ederim.
Allah kalemine kuvvet versin.
Yazını maddelediğin kısımların incelenmesi ile neticelendirse idin daha güzel olurdu düşüncesindeyim veyahut röportaj mahiyetinde konuştuğun kişi sayılarını arttırıp o içeriklerden tesbitlerle hakikat arayışı içerisinde olsaydın bambaşka bir yazıda olabilirdi.
Herşeye rağmen yazmaya devam.
Kemal bir anda elde edilecek veyahut zirve bir anda tırmanılacak bir yer değil. Cenabı hak kalemine kuvvet ve bir nebze haklı tesbitlerimize nefse dokundurmadan dikkate Alman’ı nasib etsin…
Fiemanillah
Ersin abi Allah sizden razı olsun.. Dikkatle inceliyeceğim inşallah… Dualarınızı eksik etmeyin lütfen
İnşaallah kardeşim 🙂